29 Haziran 2008

tokyo love

tüm japonya aşıklarına ayrıca dünyanın her köşesinde köşe kapmaca oynayabilirim ben diyenlere hediyem olsun bu video



buyrun burdan izleyin...

27 Haziran 2008

...

wow'da neden heartstone var?

hayatıma bir adet heartstone istiyorum, afilli bişi olsun lütfen. Ama çalışma stilini biraz olsun değiştirmek istiyorum. Sadece istediğim anda bağlı olduğu yere gitmesin mesela bağlı olunan yer hareket halindeyse o da lokasyonunu güncellesin. zaten adı heartstone değil mi? kalbinin bağlı olduğu yere gitmeli... bu noktada "kalbinin götürdüğü yere git" zevzekliği ile "beni vatanıma gömün bire kafirler!" modu arasında gidip geliyorum. ha ha ha yok gitmeden geri geldim evet.

25 Haziran 2008


varlığım, göğsümün üstündeki boşluğa hediyemdir.


Goran Bregovich - Ederlezi

20 Haziran 2008

16 Haziran 2008

cold floors

 

na na na na

12 Haziran 2008

did you see it?



"House" ile "home" arasındaki ince çizginin üzerindeyim kanımca.
Buyrun evimin ilk sahne fotosu. Daha çok utangaç ama alışacaktır...

8 Haziran 2008

so long and thanks for all the fish



daha fazla bardak kırmadan...

4 Haziran 2008

...hayat ne garip, vapurlar falan



Gün gelir de yolunuz istiklal'e düşerse, kafanızı kaldırıp bir bakın bakalım, okla gösterdiğim yerden size bakıyor olabilirim. Orada değilsem kesin içerideyimdir. Çekinmeyin girin girin ...

3 Haziran 2008

...hayat kısa açık konuşalım

Aşağıdaki çizgiden sonra okuyacaklarınız olasılıkla sizin hayatınızda hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Siz okuduğunuz için benim hayatımda da bir değişiklik olacağına inanmıyorum sevgili okuyucu.
Aklında bunu okumasını isteyeceğin birileri olmasa elbette yazmazdın buraya diye düşünen uyanıklar varsa elini kaldırsın. Ki kendilerini daha yakından tanıyabileyim. benim nacizane tavsiyem benim gereksiz hezeyanlarımla vakit kaybetmeyiniz, hayatınızı yaşayınız.
___________________________________

Keşke dememiştim daha önce hiç.
Keşke demeye inanmadım çünkü.
"Daha sonra elini yumruk yapıp tüm o yumruğu ısırmana neden olacak hiçbir şey yapmazsın ya da yaptıysan da sonuçlarına katlanırsın" diye düşünüyordum her zaman.
İnsan doğru olduğunu düşündüğü şeylerin arkasında durmalı ama sabit fikirli de olmamalıymış.
Evet ben bugün bunu görmedim ben bugün bir kez daha bunun farkına vardım.

Keşke listesi yaptım kendime bir adet.

- Küçücükken ailem beni çok şımarttı. Ailenin en küçük ferdi ve ilk çocuk olmamın onlar üzerinde nasıl bir etki yaptığını tahmin edebiliyorum. Annem-babam biraz beni, biraz da ailenin diğer fertlerini kontrol etmeye çalışsalar da, başarılı olamadılar. Keşke diyorum bu kadar şımarık yetişmemiş olsaydım.
- Gittiğim okullardaki arkadaşlarımı çok ciddiye almadım. Hep bencildim çünkü okul hayatım boyunca. Çevremde hep insanlar oldu ama onları elimde tutmayı başaramadım. Çünkü ben arkadaşları elde tutmak gerektiğini, onlara ilgi gösterilmesi gerektiğini öğrenememiştim. Bence bana bunu aşılamaya çalıştılar. Ama demek ki bunu öğrenmek konusunda fazlasıyla isteksizmişim.
- Lise yıllarımın başında sırf kişiliğimi ezdirmemek adına yaptığım kimi hareketlerin acımasız sonuçları oldu. Ondan sonra ecnebilerin "freak", yurdum insanınınsa "serseri" dediği adam oldum-olmaya çalıştım hep. Ben sizden farklıyım, ben serseriyim demek bir sürü bencil hareketimin açıklaması oldu o yıllarda. Beni kimse sorgulamadı böylece. Sorumluluklarımdan kurtulmam için güzel bir fırsattı bu. Ben de fırsatları değerlendirdim.
- Eskişehirde okumayı, heykel yapabilmeyi çok istemiştim okul bittiğinde. Keşke bunun için daha çok gayret sarfetseydim.
- Hayatıma giren çıkan herkese "aman ben insanları sevmiyorum o yüzden pek kaynaşamıyorum öle insanlarla fln" gibi cümleler kurdum çoğu zaman. İlk başlarda buna gerçekten bir hayli inanıyordum. Sonra baktım ki kazın ayağı öyle değil. Meğerse ben tanımadığım insanlardan korkuyormuşum. İşte lise yıllarında sorumluluktan kaçmak için kullandığım outsider imajı burda elimde bir bomba gibi patladı. O kadar uzak kalırsan topluluklardan, artık onlardan birisi olmak istediğinde işte böyle korku salar o senin ufak kalmış sosyalleşmemiş bünyen. Sonra da beyninde dolaşan o tilkiler gelir sana der ki: "Ya seni sevmezlerse? , senden sıkılırlarsa?". Keşke o tilkilere kışt kışt demeyi başarmış olsaydım en başından itibaren.
- İnsan bazen istemediği şeyleri yapabiliyor ya da söylemek istemediği şeyleri söylemek zorunda kalıyor. "hep yalın olmak lazım, dallanıp budaklanmasın hayatta hiç bir şey" dedim kendime uzun zaman. Ama bu sözü kendim yerine getirebildim mi ? Şüpheliyim. Ne kadar yalın olmak istediysem o kadar dallandı budaklandı yalın olması gerekenler. Bir de hayatın kendi şakaları eklenince olaylar anlatılmaz yaşanır bir hal aldı hep. Şimdi düşünüyorum da olduğu gibi kalsaymış herşey daha keyifli olurmuş. Keyifli olması için yalın olması gerekmezmiş. Burası için keşkem şu şekilde; hayatta keyif aldığın şeylerin detaylarını ütülemeye çalışma.
- Dünya da o kadar yalancı, şerefsiz, üçkağıtçı varken onlardan biri olmamak için çok uğraşmadım. Çünkü çoğunlukla doğru bir adam olmak istedim özümde, büyük çoğunlukla da öyleydim. Bu öz adına bir takım prensiplerim vardı. Hiç kimseden bir şey istememek mesela bunlardan birisiydi. Ya da kimseyi kötü duruma düşürmemek. Keşke prensiplerime daha bağlı kalabilseydim.
- Keşke çok çalışmak yerine sevdiğim insanlarla daha çok vakit geçirseymişim. İş hayatını onlara tercih etmeseymişim keşke.
- Ben çoğu şeyi kendime sakladım sorunlarımı, sıkıntılarımı, asıl dertlerimi hep içimde, kendim çözmeye çalıştım. Bunun doğru olduğuna inanıyordum hep, doğru olmanın yanında savunmamı düşürmemi engelleyen yegane hareketti bu. Sert kabuklu bir cevizim ben kolay kolay kırılmam görüntüsü sergilemek, herşeyle dalga geçmek benim savunmasız hallerimin görülmesini zorlaştırıyordu. (o salak maske analojisini yapmam, yaptırmam, yapanı da sevmem) Ama topyekün yanlış olan şey sıkıntılarımı paylaşmamış olmam. Zayıf görünmemek adına herşeyi içime attım. Konuşmaya çekindiğim, ürktüğüm, gizlediğim konularda hep geyik yaptım. Halbuki geyik yapmak yerine açıkça bu konuda konuşmaktan çekiniyorum-istemiyorum diyebilirmişim.
Kaçak dövüşmek yanlış anlaşılmalara ve tatsızlıklara sebep olabilirmiş.
- Ve son olarak keşke kendimi bu kadar değersiz ve katlanılmaz görmeseymişim. Bunu çözmek için en kolay ama en hatalı yollara hiç girmeseymişim 12 yıl boyunca. Bunca yıl sonunda elimde hiç bir şeyin kalmayacağını, en değerli olanların en yakında ve en görmezden geldiklerim olacağını hissetseymişim keşke.

___________________________________

Nacizane tavsiyemi dinlemeyerek hayatından 3-5 dakikanı çalmama fırsat verdiğin için pişman mısın sevgili okuyucu. Al bu da senin keşken olsun.